Galatasaray'ın unutulmaz yıldızlarından Harry Kewell, sarı-kırmızılıların Liverpool ile oynayacağı Şampiyonlar Ligi maçı öncesinde Mackolik'e özel açıklamalarda bulundu. Kewell, dev eşleşmeyi değerlendirirken Barış Alper Yılmaz'ın kendi gol sevincini yapmasından onur duyduğunu ifade etti.
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray ile Liverpool'un karşı karşıya geleceği maç öncesinde her iki takımda da forma giymiş efsane isimlerden Harry Kewell, Mackolik Muhabiri İrem Ceyda Öztürk'ün sorularını yanıtladı.
Maçın RAMS Park'ta oynanmasının sarı-kırmızılı takım için avantaj olacağını vurgulayan Harry Kewell, "Liverpool için İstanbul'da oynamak, Galatasaray'ın ise evinde sahaya çıkması onlar için elbette zor olacak. Çünkü oradaki taraftarlar çok büyük bir güç ve takıma inanılmaz destek veriyorlar. Galatasaray özellikle de Frankfurt maçından sonra iyi bir performans ortaya koymak isteyecektir ama bu çok büyük bir sınav olacak. Çünkü Galatasaray şu anda dünyanın en iyi ya da en iyi ikinci takımıyla karşılaşacak ve onlar çok formdalar. Liverpool'u izliyorum; Atletico Madrid karşısında çok baskındılar, Premier Lig'de de çok baskın oynadılar. Yani Liverpool'u yenmek gerçekten çok zor olacak." dedi.
"Heyecan verici bir maç olacak"
Kewell karşılaşmanın seyir zevkinin yüksek olacağını belirterek, "Ama dediğim gibi bu bir iç saha maçı ve eğer Galatasaray iyi bir başlangıç yapabilirse, taraftarın desteğini arkasına alabilirse, Liverpool için gerçekten göz korkutucu bir atmosfer oluşabilir. Öte yandan, Liverpool buna alışkın. Çünkü artık gittikleri her yerde rakipleri onlara karşı hırslanıyor. Herkes onları yenmek istiyor çünkü şu anda bir numaralı takım. Bu yüzden çok heyecan verici bir maç olacak. Ben taraf tutmakta kararsızım ama tek dileğim izlenmesi harika bir karşılaşma olması." ifadelerinde bulundu.
"Galatasaray taraftarlarının verdiği destek beni büyüledi"
Sarı-kırmızlı taraftarlar önünde çok sayıda maça çıkan ve taraftar atmosferini yakından tanıyan Kewell, "Anfield gerçekten harika bir atmosfere sahip. Hep söylerim, Anfield üst seviyededir. Ama Galatasaray taraftarı ondan da bir seviye yukarıda. Galatasaray'da oynadım, Galatasaray'a karşı da oynadım ve her seferinde taraftarların verdiği destek beni büyüledi. Onlar için önemli olan tek şey, sahada çok çalışmak. Kazanırsınız ya da kaybedersiniz, bunu kabul edebilirler. Ama sahada mücadele ettiğiniz sürece, emek verdiğiniz sürece size sahip çıkarlar. Okan Buruk'un da şu anda takımına yaptırdığı şey bu: çok çalışmak. Taraftarlar bunu görüyor ve takdir ediyor. Benim Galatasaray'daki dönemimde de hep böyle oldu. Çalıştığım sürece onlar hep yanımdaydı ve gerçekten fark yaratıyorlar, rakip için caydırıcı olabiliyorlar. Tek soru işareti, Liverpool gibi dünyanın en üst düzey takımlarından birini ne kadar korkutabilecekleri." dedi

"Sane ve İlkay öne çıkabilir"
Her iki takımın da önemli oyunculara sahip olduğunu söyleyen Avustralyalı eski futbolcu, "Galatasaray'da Leroy Sane ve İlkay Gündoğan öne çıkabilir. Bu oyuncuların bu alanda bir tecrübesi var. Dolayısıyla Galatasaray'a yardımcı olabilir, onlara karşılaşacakları ortam hakkında fikir verebilirler. Liverpool'a gelince? Seçmesi çok zor. Hücumcuları var, orta sahaları var, güçlü bir savunmaları ve harika bir kalecileri var. Onları yenmek çok zor olacak. Ama ben şuna inanıyorum ki, eğer Galatasaray, İlkay Gündoğan ve Sane'nin tecrübesinden faydalanabilirse, bu maçtan bir şeyler çıkarabilir." değerlendirmesinde bulundu.

"Okan Buruk'un yaptığı iş muhteşem"
Galatasaray'da uzun süre forma giymiş ve 3 yıldır teknik direktörlük görevini üstlenen Okan Buruk hakkında görüşlerini paylaşan Kewell, "Okan inanılmaz bir iş yaptı. Galatasaray'a ilk geldiğinde insanların biraz soru işaretleri vardı. Diğer kulüplerinde başarı yakalamıştı ama Galatasaray'ı çalıştırmak çok büyük bir sorumluluk. Gerçekten harika bir iş çıkardı. Daha ilk günden itibaren işleri tersine çevirdi. Galatasaray o dönem çok iyi durumda değildi ama o her şeyi toparladı ve üst üste şampiyonluklar kazandı. Hatta şu anda bile ligi kazanma yolunda ilerliyor. Bu gerçekten özel bir şey. Liverpool'a attığı gole gelirsek, umarım bu kez takımı Liverpool'a karşı birkaç gol daha atabilir. Yaptığı iş muhteşem. Türk antrenörlere yol gösteriyor, onları sahneye çıkarıyor. Bu da gerçekten harika. Biz genç teknik direktörler için de bir ilham kaynağı oluyor. Okan gibi isimlere bakıyoruz ve bu bize en üst seviyede rekabet etme motivasyonu veriyor." dedi.

"Arne Slot neler yapabileceğini herkese gösterdi"
Liverpool'un teknik direktörü Arne Slot hakkında değerlendirmelerde bulunan Kewell, "Arne Slot geçen yıl inanılmaz bir iş çıkardı. Takımın yapısı hakkında çok fazla soru işareti vardı, çünkü aslında onun kimliği değildi. "Bu Liverpool takımına ne katabilir?" deniyordu. Ve bence neler yapabileceğini herkese gösterdi. Geçen sezon çok fazla oyuncu da almadılar, sanırım sadece bir oyuncu, Chiesa'yı transfer ettiler. Buna rağmen ilk yılında şampiyon olmak kesinlikle olağanüstü bir başarıydı. Bu yıl ise onun için daha zor olacak çünkü artık kendi oyuncularını getirdi. Onun tarzını ve oyun kimliğini biraz daha net görebiliyoruz. Yani bu sezon kendisi için çok daha büyük bir sınav olacak. İkinci sezon her zaman birinciden daha zordur, çünkü ilk sezon ne yaptığınızı pek kimse bilmez. Ama ikinci sezonda rakipler sizi daha iyi çözer. Bu yüzden çok daha zor geçecektir. Yine de kadroyu en iyi şekilde güçlendirdi. Şu anda Avrupa'nın en iyi santrforlarından biri olan Isak'a sahip. Eğer onu sakatlıksız oynatabilirse Liverpool'u başka bir seviyeye taşıyabilir. Gerçekten harika bir iş yapıyor. Ama tabii sezon daha çok başında. Şu anda Liverpool çok gol atıyor, özellikle de maçların son bölümlerinde. Maçlara hakim oluyorlar ama takımlara geri dönme şansı da tanıyorlar. Galatasaray için bu önemli bir detay olabilir. Yani Liverpool iyi başlasa bile, şu an gördüğümüz üzere onlara karşı fırsatlar doğabiliyor. Ama sonra yine o ekstra vitesi açıyorlar çünkü ellerinde inanılmaz oyuncular var. Kısacası, Arne Slot Liverpool'a çok güçlü bir kimlik kazandırdı. Çok iyi futbol oynatıyor ve Liverpool'u tekrar çok zor yenilen bir takım haline getiriyor." dedi.

"Kanatlardaki hızı kullanmaya çalışırdım"
Galatasaray'ı Liverpool'a karşı hazırlıyor olsaydı, nasıl bir strateji izleyeceğine dair soruyu yanıtlayan Kewell, "Öncelikle Liverpool'a saygı göstermek gerekir. Çünkü onların hücum gücü, orta sahası ve oyun yapısı çok güçlü. Dolayısıyla ben şöyle düşünürdüm: 'Tamam, bu maçı onlar domine edecek, topa daha çok sahip olacaklar.' O yüzden çok kompakt oynamamız gerekir. Ben kanatlardaki hızı kullanmaya çalışırdım. Ortadan pek gitmek istemezdim. Hatta belki tek santrforla bile oynamakta tereddüt ederdim, çünkü Van Dijk ve Konate'ye karşı oynamak gerçekten çok zor. Ayrıca Liverpool'un iki bek oyuncusunun da sürekli ileri çıktığını biliyoruz. Dolayısıyla oyunu kenarlara yıkmayı, genişliği kullanmayı ve ceza sahasına adam sokarak geriye kesilen toplarla pozisyon bulmayı tercih ederdim. Çünkü Liverpool genelde ortalara karşı çok iyi savunma yapıyor. Kısacası, Galatasaray'ı kanatlara yönlendirip, son çizgiye inmeye ve oradan geri paslarla fırsatlar yaratmaya çalışırdım." değerlendirmesinde bulundu.
"Gerçekten olağanüstü bir dönemdi"
Sarı-kırmızlı takıma geldiği gün ve Galatasaray'da bulunduğu zamanda hissettiklerini paylaşan sol kanat, "Taraftarlar beni gerçekten çok etkiledi. Daha havalimanına indiğim andan itibaren taraftarlardan ve kulüpten gördüğüm ilgi ve sevgi inanılmazdı. Eve taşındığımda, sokakta yürürken, gittiğim her yerde aynı sevgiyi hissettim. Herkese hep şunu söylüyorum: Eğer bir gün fırsatınız olursa mutlaka İstanbul'a gidin. Çünkü yaşadığım en güzel şehirlerden biriydi. İnsanları çok dostça, çok sevecen ve futbola tutkuyla bağlılar. Benim için harika bir deneyimdi. Ailem de geldiğinde aynı şekilde çok sevdi. Ayrılmak zorunda kaldığımızda gerçekten çok üzülmüştük, çünkü orada kalmak istiyorduk. İstanbul yaşamak için inanılmaz bir yerdi; kültürü, insanları, her şeyiyle özel. Benim kalbimde her zaman ayrı bir yeri olacak. Gerçekten olağanüstü bir dönemdi." şeklinde konuştu.

"O gece büyülü bir maç yaşandı"
Bordeaux karşısında ceza sahası dışından attığı inanılmaz gol hakkında konuşan Kewell, "Aslında o gün biraz hayal kırıklığı yaşıyordum çünkü maça ilk 11'de başlamamıştım. Sinirliydim, üzgündüm. Sabırlı olmam gerekiyordu ve kendi kendime, "Belki ikinci yarıda oyuna girerim" diye düşünüyordum. Sonrasında bir değişiklik yapmak zorunda kaldık ve ben oyuna girdim. İyi oynuyordum, futboldan keyif aldığım bir dönemdi. Topa sık sık dokunuyor, oyunun içinde kalıyordum. Arda'nın topu aldığını hatırlıyorum; onunla her zaman çok iyi bir bağlantımız oldu. Daha ilk geldiğim günden itibaren çok özel bir oyuncuydu ve birlikte oyunu okuma biçimimiz çok uyumluydu. O da topu bana ara pasla bıraktı.

"Galatasaray aileme her zaman özel hissettirdi"
Tallinn maçında attığı golü eşine ve bebeğine ithaf ettiği hatırlatılınca, "Ailem her maça gelemedi. Yeterince geldiler ama her maçta yanımda olamadılar. Geldiklerinde onlara hep şunu söylerdim: "Tabii ki beni izleyin ama taraftarlara da bakın, çünkü onlar her zaman inanılmaz bir gösteri sunuyorlar. Her defasında, ailem Galatasaray'a geldiğinde sanki bir aileden başka bir ailenin içine geçmiş gibi hissediyorlardı. Galatasaray onlara her zaman özel hissettirdi. Maçlara geldiklerinde tribünde otururlar, insanlar yanlarına gelir, selam verirlerdi. Onlar da bunu çok severlerdi. Şimdi oğlum ve kızlarım büyüdü. Hatta eşimin kucağında oturan küçük kızım şimdi 17 yaşında ve benimle birlikte Galatasaray maçlarına geliyor. Bu benim için çok özel. Gol atmak her zaman güzeldir ama ailenizin tribünde olduğu maçlarda gol atmak ekstra güzeldir. Çünkü o zaman onlara doğru gidip kutlayabilir, selam verebilirsiniz. Ailem yanımdayken her zaman çok mutlu oldum. Ama sahaya çıkmadan önce ilk işim onların nerede oturduğuna bakmaktı. Onların güvende olduğunu gördüğüm an rahatlar ve futboluma odaklanabilirdim." şeklinde konuştu.
